Tanıyanlarım bilir.
Ben hiç şemsiye kullanmam.
Islanmaktan korkmam da ondan.
Her yağmurda çocukluğum gelir aklıma.
3 -5 sığırımız ve 15 -20 koyundan oluşan ufakta bir sürümüz vardı.
Küçüktüm, belki okul çağında bile değildim.
Ama her köy evindeki küçük çocuk gibi otlatmak da bana düşerdi.
Bu anılarım da nedense hep yağmurlu günlerde depreşir.
Bu nedenledir yağmurda ıslanmaktan korkmayışım.
Suat Kılıç, gençlikten sorumlu genç Bakanımız!
Hükümetleri döneminde hizmetlerin yağmur gibi yağdığını söyledi Samsun'un üstüne.
Sizi bilmem ama damlası bile düşmedi başıma.
Bakanımız Ankara'daki makam odasından böyle görmüş olabilir.
Öyle olsunda istemiştir kuşkusuz.
Bakanda olsa kimsenin iyi niyetinden şüphe etmeyiz.
Peşin hükümlü değiliz yani.
Samsun semalarına biri şemsiyemi açtı ne.
Bir damlası bile düşmüyor üstümüze.
Yağmurla ıslansa Samsun kalırmı 33. sıralarda.
Biri kapatsın şu şemsiyeyi.
Yalnız değildi Suat Kılıç bunu söylerken.
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar' la birlikteydi.
Bayraktar'da bişey söylemiş!
''Fakirlere ev vereceğiz'' diye.
Martaval demeye dilim varmaz bütün bunlara.
Yeni değil bu açıklama üstelik daha önce de dinledim bunu.
Hani genç muhabir arkadaşlarımız koruma duvarını aşamayıp soramamış olabilir size
''Nasıl yani Sayın Bakan, Samsun'da 152 bin 715 bedava evmi dağıtacaksınız?'' diye.
Öyleye Samsun' da 152 bin 715 kişide yeşil kart var.
Bu tabloya göre her 10 kişiden biri fakir Samsun'da.
Neyse umut fakirin ekmeğiymiş.
Karında doyurmuyor nasıl olsa.